Ali
ile Gökkuşağı
Yüksel EKİNCİ
6/C 361
Bir zamanlar Ali adında bir çocuk varmış. Ali maceraları çok
seviyormuş. Bir gün yağmur yağmış ve yağmurdan sonra gökyüzünde gökkuşağı
çıkmış. Ali dışarı çıkmış ve bakmış ki: gökkuşağı renklerini her yere saçmış.
O, köyünde yaşlı insanların "kim gökkuşağının ardına giderse hazine bulup
zengin olur, her isteği gerçek olur.” sözlerini duymuş. Ali bu sözleri
duyunca çok sevinmiş ama köy halkının “Gökkuşağına gitmek için mavi ormandan
geçerek, daha sonra karanlık mağaradan bir parça ateş alıp gökkuşağına
gidebilirsin.” demesiyle korkmuş ama yola da çıkmış.
Mavi ormana yaklaşmış.
Mavi ormana girince büyük bir canavar önüne çıkmış. Ali “ Ah!Ah!Ah!” diye
bağırmış, canavar çığlıktan korkarak kaçmış. Ali yoluna devam etmiş. Karanlık
mağaraya gelmiş.
Ateşe sormuş: “Ateşinden
biraz bana verir misin?”
Ateş : “Hadi al.” demiş.
Ali zengin olmak için
can atmış. Tam ateşten biraz alacakmış ki Ali ateşin içine düşmüş.
Zengin olmak için
başına gelenler herkesçe konuşulup durmuş.
Gökkuşağı ile Güneş Anne
Mahiye KOÇBAY
6/C 64
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman
içinde, kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken bir Güneş
Anne ile Gökkuşağı varmış.
Gökkuşağı bir gün kaybolmuş. Anne Güneş
bunu duyunca çok üzülmüş. Anne Güneş hemen Gökkuşağı’nı aramaya başlamış. Her
yerde onu aramış ama bir türlü onu bulamamış. Çok ağlamış.
Anne Güneş bir bakmış ki uzaktan rengârenk
bir şey geliyor. Güneş Anne çok şaşırmış, hemen koşup onun yanına gitmiş. “Seni
kaybettim diye çok üzüldüm.” demiş. Sonra hep beraber yürüyüp, gülüp, eğlenip
oyun oynamışlar ve sonra hiç ayrılmayalım diye birbirine söz vermişler.
Devlerle
Savaş
Mehmet Emin SAVRU
7/C
Bir varmış bir yokmuş bir köyde
yaşayan Mehmet Emin varmış. Köyün tek sıkıntısı devlermiş. Her hafta devler bu
köye gelirmiş ve köyün bütün yiyeceklerini, hayvanlarının bazılarını alıp
gidiyorlarmış. Mehmet Emin bir gün bu devlerin ülkesine gitmiş ama çok uzakmış.
Sonra yağmur yağmış Mehmet Emin
önce bu yağmurdan çok nefret etmiş ama yağmur bittikten sonra bir sürü
renklerle ortaya gökkuşağı çıkmış ve o gökkuşağı Mehmet Emin ile arkadaş olmuş.
Mehmet Emin’i kendi üzerinden kaydırarak onu devler ülkesine çok kısa zamanda
gitmesini sağlamış. Mehmet Emin devleri görmüş ve bu devleri ilk görüşüymüş.
Devler Mehmet Emin’i yakalamış. Onu
hapsetmişler Onu öğle yemeğinde yiyeceklermiş. Birden yine gökkuşağı gelmiş. Mehmet
Emin gökkuşağına: ” Beni kurtar.” demiş; ama O: “ancak sen kendin aklınla kurtulursun.”
demiş ve kaybolmuş. Devler tam Mehmet Emin’i yiyecekken Mehmet Emin birden: “Durun.”
demiş. Devler: “Neden bağırıyorsun?” demiş. Mehmet Emin: ”Daha çok yemek ister
misin?” demiş. Devler hep bir ağızdan: “Evet” demiş.
Mehmet Emin onlara: “Eğer
yemeğinizi kendiniz bulmak istiyorsanız ve çok yemek yemek istiyorsanız; köylerden
çaldığınız buğdayları ekin ve dört ay sonra onlar çoğalacak.” demiş. Devlerde Mehmet
Emin gibi yapmış ve hem devler çok yemek bulmuş hem de köy devlerin belasından
kurtulmuş.
Bu olaydan sonra kuvvetin
yapamadığı şeyi akıl yapabilirmiş dersi çıkarılmış.
Tek
Renkli Gökkuşağı
Fatih İNAN
7/C 291
Bir çocuk varmış. Bu çocuk sarı –
kırmızı renkleri çok severmiş. Bir gün gökkuşağını görmüş ve gökkuşağının
renklerini görüp öğrenmiş. Gökkuşağı bir tek renk olursa ne olur, diye kendine
sorular sormuş.
Bir gün babasına: “Baba gökkuşağı
niye bir tane renk yok.” demiş.
Babası ise: “Bak oğlum sen şimdi
hangi renkleri seviyorsun?”
Çocuk : “ Sarı – kırmızı renklerini
seviyorum.”
Baba: “ Kağıdını, kalemlerini getir”
Çocuk kalemlerini ve kağıdını
toplayıp getirmiş.
Baba: “ Bir gökkuşağı çiz bakalım.”
demiş.
Çocukta resmi çizip babasına
vermiş. Babası: “Bir renkli gökkuşağı çiz.” demiş. Çocuk çizmiş ve babasına vermiş.
Babası da iki resme bakmış ve “Yedi renkli bir gökkuşağı mı güzel; yoksa bir
renkli gökkuşağı mı?” demiş.
Çocuk: “Yedi renkli.” demiş.
Baba: “Eğer gökkuşağı bir renk
olsaydı insanlar sürekli gökkuşağına baktığında sıkılırdı.” demiş
Çocuk: “Ama benim en sevdiğim renk…”
demiş
Baba: “Senin en sevdiğin renk
kırmızı, benim ise yeşil. Ben kırmızıyı sevmem, sen yeşili sevmezsin. Bak oğul
gökkuşağı yedi renktir eğer bir renk olsaydı kimse gökkuşağını sevmezdi ama
yedi rengi herkes sever.” demiş.
Çocuk: “Anladım. Gökkuşağı niye
yedi renkli çünkü insanlar sık sık gökkuşağına baksın ve mutlu olsun diye…”
demiş.
O gün, bu gün çocuk gökkuşağının
daha fazla olmasını istedi. Baba bunu görünce çok sevindi, oğlunun bu olaydan
ders çıkartması onun mutlu etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder