24 Nisan 2012 Salı

"Gökkuşağı" İle İlgili Yazma Çalışmalarımız



Ali ile Gökkuşağı

Yüksel EKİNCİ
   6/C               361

Bir zamanlar Ali adında bir çocuk varmış. Ali maceraları çok seviyormuş. Bir gün yağmur yağmış ve yağmurdan sonra gökyüzünde gökkuşağı çıkmış. Ali dışarı çıkmış ve bakmış ki: gökkuşağı renklerini her yere saçmış. O, köyünde yaşlı insanların "kim gökkuşağının ardına giderse hazine bulup zengin olur, her isteği gerçek olur.” sözlerini duymuş. Ali bu sözleri duyunca çok sevinmiş ama köy halkının “Gökkuşağına gitmek için mavi ormandan geçerek, daha sonra karanlık mağaradan bir parça ateş alıp gökkuşağına gidebilirsin.” demesiyle korkmuş ama yola da çıkmış.


Mavi ormana yaklaşmış. Mavi ormana girince büyük bir canavar önüne çıkmış. Ali “ Ah!Ah!Ah!” diye bağırmış, canavar çığlıktan korkarak kaçmış. Ali yoluna devam etmiş. Karanlık mağaraya gelmiş.
Ateşe sormuş: “Ateşinden biraz bana verir misin?”
Ateş : “Hadi al.” demiş.
Ali zengin olmak için can atmış. Tam ateşten biraz alacakmış ki Ali ateşin içine düşmüş.
Zengin olmak için başına gelenler herkesçe konuşulup durmuş.



Gökkuşağı ile Güneş Anne
Mahiye KOÇBAY
6/C        64

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken bir Güneş Anne ile Gökkuşağı varmış.

Gökkuşağı bir gün kaybolmuş. Anne Güneş bunu duyunca çok üzülmüş. Anne Güneş hemen Gökkuşağı’nı aramaya başlamış. Her yerde onu aramış ama bir türlü onu bulamamış. Çok ağlamış.

Anne Güneş bir bakmış ki uzaktan rengârenk bir şey geliyor. Güneş Anne çok şaşırmış, hemen koşup onun yanına gitmiş. “Seni kaybettim diye çok üzüldüm.” demiş. Sonra hep beraber yürüyüp, gülüp, eğlenip oyun oynamışlar ve sonra hiç ayrılmayalım diye birbirine söz vermişler.



Devlerle Savaş

Mehmet Emin SAVRU
7/C

Bir varmış bir yokmuş bir köyde yaşayan Mehmet Emin varmış. Köyün tek sıkıntısı devlermiş. Her hafta devler bu köye gelirmiş ve köyün bütün yiyeceklerini, hayvanlarının bazılarını alıp gidiyorlarmış. Mehmet Emin bir gün bu devlerin ülkesine gitmiş ama çok uzakmış.

Sonra yağmur yağmış Mehmet Emin önce bu yağmurdan çok nefret etmiş ama yağmur bittikten sonra bir sürü renklerle ortaya gökkuşağı çıkmış ve o gökkuşağı Mehmet Emin ile arkadaş olmuş. Mehmet Emin’i kendi üzerinden kaydırarak onu devler ülkesine çok kısa zamanda gitmesini sağlamış. Mehmet Emin devleri görmüş ve bu devleri ilk görüşüymüş.

Devler Mehmet Emin’i yakalamış. Onu hapsetmişler Onu öğle yemeğinde yiyeceklermiş. Birden yine gökkuşağı gelmiş. Mehmet Emin gökkuşağına: ” Beni kurtar.” demiş; ama O: “ancak sen kendin aklınla kurtulursun.” demiş ve kaybolmuş. Devler tam Mehmet Emin’i yiyecekken Mehmet Emin birden: “Durun.” demiş. Devler: “Neden bağırıyorsun?” demiş. Mehmet Emin: ”Daha çok yemek ister misin?” demiş. Devler hep bir ağızdan: “Evet” demiş.

Mehmet Emin onlara: “Eğer yemeğinizi kendiniz bulmak istiyorsanız ve çok yemek yemek istiyorsanız; köylerden çaldığınız buğdayları ekin ve dört ay sonra onlar çoğalacak.” demiş. Devlerde Mehmet Emin gibi yapmış ve hem devler çok yemek bulmuş hem de köy devlerin belasından kurtulmuş.

Bu olaydan sonra kuvvetin yapamadığı şeyi akıl yapabilirmiş dersi çıkarılmış.



Tek Renkli Gökkuşağı

Fatih İNAN
7/C    291

Bir çocuk varmış. Bu çocuk sarı – kırmızı renkleri çok severmiş. Bir gün gökkuşağını görmüş ve gökkuşağının renklerini görüp öğrenmiş. Gökkuşağı bir tek renk olursa ne olur, diye kendine sorular sormuş.

Bir gün babasına: “Baba gökkuşağı niye bir tane renk yok.” demiş.

Babası ise: “Bak oğlum sen şimdi hangi renkleri seviyorsun?”
Çocuk : “ Sarı – kırmızı renklerini seviyorum.”
Baba: “ Kağıdını, kalemlerini getir”
Çocuk kalemlerini ve kağıdını toplayıp getirmiş.
Baba: “ Bir gökkuşağı çiz bakalım.” demiş.
Çocukta resmi çizip babasına vermiş. Babası: “Bir renkli gökkuşağı çiz.” demiş. Çocuk çizmiş ve babasına vermiş. Babası da iki resme bakmış ve “Yedi renkli bir gökkuşağı mı güzel; yoksa bir renkli gökkuşağı mı?” demiş.
Çocuk: “Yedi renkli.” demiş.
Baba: “Eğer gökkuşağı bir renk olsaydı insanlar sürekli gökkuşağına baktığında sıkılırdı.” demiş
Çocuk: “Ama benim en sevdiğim renk…” demiş
Baba: “Senin en sevdiğin renk kırmızı, benim ise yeşil. Ben kırmızıyı sevmem, sen yeşili sevmezsin. Bak oğul gökkuşağı yedi renktir eğer bir renk olsaydı kimse gökkuşağını sevmezdi ama yedi rengi herkes sever.” demiş.
Çocuk: “Anladım. Gökkuşağı niye yedi renkli çünkü insanlar sık sık gökkuşağına baksın ve mutlu olsun diye…” demiş.

O gün, bu gün çocuk gökkuşağının daha fazla olmasını istedi. Baba bunu görünce çok sevindi, oğlunun bu olaydan ders çıkartması onun mutlu etti.

Hiç yorum yok: